Üniversitemizde 2025-2026 Akademik Yılı, “İlk Dersim Filistin” konulu program ile başladı. Bir dakikalık Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Kur’an-ı Kerim tilaveti ile 15 Temmuz Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen programa Rektörümüz Prof. Dr. Abdurrahim Alkış konuşmacı olarak katıldı.
Öğrencilerimizin yoğun ilgi gösterdiği programa ayrıca Rektör Yardımcımız Prof. Dr. E. Mustafa Eyyuboğlu, Genel Sekreterimiz Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Cabir Altıntaş ve İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüseyin Güneş’in yanı sıra çok sayıda akademik ve idari personelimiz de katılım sağladı.
Filistin meselesinin tarihsel arka planına değinen Rektörümüz Prof. Dr. Alkış, özellikle bölgedeki adalet arayışının ve özgürlük mücadelesinin insanlık için evrensel bir sınav olduğunu vurgulayarak, Filistin halkının yaşadığı insani dramın sadece bölgesel bir sorun değil, tüm dünyanın vicdani meselesi olduğuna dikkat çekti.
Dünyadaki halkların çoğunun Filistin’den yana tavır sergilediğini aktaran Alkış, şunları kaydetti: "Dünyanın her yerinde İngiltere’de, Fransa’da, Amerika’da, İspanya’da İsrail karşıtı ve Filistin destekli gösteriler yapılıyor. Bu gösteriler tahkike, incelemeye değer faaliyetlerdir. Hristiyanlar hiçbir zaman Müslümanlar için miting gösteriş yapmamışlardır. Savaş açısından bakıldığında İsrail galip Filistin mağlup görünüyor ama ahlaki açısından Filistin’in bariz üstünlüğü ortada. Eskiden İslamiyet’i terörizm ile addediyorlardı, bu büyük ölçüde yıkıldı. Şimdi kimse Müslümanlar terörist demiyor. Asıl teröristin kim olduğunu tüm dünya gördü. Kimin bebekleri, çocukları, yaşlıları gaddarca, vahşice öldürdüğü ortaya çıktı çünkü. Buradan alacağımız ilk ders, neden böyle oldu? Nasıl oldu da Müslüman âlemi bu kadar kilitlendi. Hiç kimse müdahale edemez hale geldi. Çünkü bunları yıllardır planlıyorlardı. İslam âlemi Haçlı Savaşlarında ve Moğol Saldırılarında benzeri durumlarla karşılaştı. İki şiddetli saldırıya karşı İslâm âlimleri arasında iki farklı ictihâd gelişti. Daha fazla zayiat olmasın diye düşmanla anlaşma yoluna gitmeyi tercih edenler olduğu gibi şehâdet yolunu tercih edenler oldu. İki ictihat da samimiyet ve sadakat şartıyla saygıdeğerdir. Günümüzde bize düşen bazı görevler var. Biz işin dua boyutunu hiçbir zaman unutmamız lazım. Çünkü dua müminin silahıdır. Biz mümin insanlarız. Biz fizikî savunmanın dışında kalben gönülden yapılan saldırıların da etkili olduğunu biliyoruz. Bunu kesinlikle ihmal etmemiz lazım. Bir de boykot kısmı var bunu da sürdürmemiz gerekiyor. Boykotu daha da çeşitlendirelim, fazlalaştıralım. Bu aynı zamanda dua hükmüne de geçiyor. İslam âlemi büyük nüfusuyla çok büyük değerleriyle insanlık âlemi için içerisinde büyük değerler taşıyor, bu yönüyle büyük potansiyellere sahiptir. İki milyar insanın kardeş olması paha biçilmez bir değer. Ayrıca bizim boykot uygulamamız gereken bir diğer unsur da nefisperestlik, bencillik ve keyifperestliktir. Zira toplumların en büyük düşmanı daire dışındaki güçlerden ziyade içerdeki, bâtındaki düşmanlardır. Çare zahirde ve batında büyük değerleri tekrar inşâ ve ihyâ etmektir.”
Eğitim kurumlarının da bu tür konularda farkındalık oluşturma görevini üstlenmesi gerektiğini de hatırlatan Prof. Dr. Alkış, öğrencilerimize “hak, adalet ve özgürlük mücadelesinde bilinçli bir duruş sergilemenin” önemini hatırlattı. Bilim yuvaların bilgi üretiminin yanı sıra ahlâkî duruş sergilemelerinin değerli olduğunu belirten Prof. Alkış akademi mensuplarının tehlikeli bilgi ve ürün verme konusunda hassasiyet göstermeleri ve tür buluşlarda bulunmaktan sakınmaları gerektiğini ifade etti.
Akademik yılın ilk dersinin Filistin üzerine olması, katılımcılar tarafından anlamlı bir başlangıç olarak değerlendirildi.
Galeri
23.09.2025 | Basın Yayın Ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü
Web sayfalarımızda yer alan tüm bilgi, doküman, fotoğraf, video, görüntü, metin vb. tüm içerikler, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz. Aksi durumda: 5846 sayılı yasa kapsamında hukuki ve cezai işlem yapılır. Şırnak Üniversitesi’nin tüm hakları saklıdır.