Üniversitemiz tarafından düzenlenen
ve Cizreli üç büyük İslam âlimi Mecdüddin, İzzüddin ve Ziyâüddin İbnü’l-Esîr
kardeşlerin hayatı, eserleri ve ilim dünyasına katkılarının ele alındığı “Uluslararası
İbnü’l-Esîr El-Cezerî Kardeşler Sempozyumu” birçok tebliğin sunulduğu
oturumlarla devam etti ve en sonunda Rektörümüz Prof. Dr. Abdurrahim Alkış’ın
moderatörlüğünde Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma, Prof. Dr. Adnan Demircan ve
Prof. Dr. Enbiya Yıldırım tarafından yapılan değerlendirme oturumuyla sona
erdi.
Rektörümüz Prof. Dr.
Abdurrahim Alkış, el-Cezerî kardeşlerin çok velûd/çok eser ortaya koyan isimler
olmaları hasebiyle çok sayıda sempozyuma konu olabilecek kadar eser ortaya
koyduklarını ve bu eserlerin önemli bir kısmının tüm islam âleminde bilinen
eserler olduğunu hatta İzzüddîn İbnü’l-Esîr’in el-Kâmil fî’t-Târîh isimli
eserinin ise tüm dünya tarihçileri nezdinde Ortaçağ Tarihinin en mûteber
kaynağı kabûl edildiğini ve bu eserin pek çok farklı dile tercüme edildiğini
belirtti. Prof. Alkış, sempozyumda sunulan tebliğlerin çeşitliliğine dikkat
çekti ve buna rağmen pek çok değerli konunun ihmâl edildiğini vurguladı. İzzüddîn
İbnü’l-Esîr’in Haçlı Seferleri ile ilgili rivayet ve görüşleri birkaç tebliğle
ele alındığı halde bu âlimin Moğollarla ilgili yazdıklarıyla ilgili hiçbir
tebliğin olmamasına dikkatleri çeken Prof. Alkış İbnü’l-Esîr’in Moğollarla
ilgili yazdıklarının da çok değerli bilgiler naklettiğini ve bu konuları
yorumladığını vurguladı. İbnü’l-Esîr kardeşlerin hem batıdan gelen Haçlı
Saldırıları ve doğudan gelen Moğol saldırılarını detaylı ele aldığını belirten
Rektörümüz o günlerin İslam âlemi için günümüzden daha çetin olduğunu söyledi.
O dönemde bu iki saldırıdan dolayı pek çok kişinin İslâm dini ve Hz.
Peygamber’in isminin tarihe karışıp yok alacağı düşüncesine kapıldığını fakat
ardında pek çok güçlü Müslüman devletin ortaya çıktığını görüyoruz. Prof. Alkış
günümüzde bazı bilim adamlarının geçmişine ve kutsallarına hakaret ettiğini bu
durumun memleketimizin savunma sistemini, bağışıklık sistemini zaafa
uğrattığını belirtti ve böylelerinin tevbelerinin sağlanması, tekrar topluma
kazandırılması gerektiğini ifade etti.
Değerlendirme oturumunda
söz alan Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma, İbnü’l-Esîr Kardeşler ile ilgili
yapılan sempozyumdan dolayı memnuniyetlerini dile getirip düzenleyenlere
teşekkürlerini bildirdi. Prof. Sırma özellikle el-Kâmil fî’t-Tarih isimli eserin
ehemmiyetine dikkatleri çekti ve bu eserin daha fazla çalışılması gerektiğini
vurguladı. Sempozyumu başarılı bulduğunu belirten İhsan Süreyya Sırma, Şırnak
Üniversitesi’nin el-Cezerî Kardeşlere ait tüm yazma eserleri toplamasının
konuyu çalışanlar için çok değerli bir çalışma olabileceğini belirtti.
Değerlendirme oturumunda
Profesör İhsan Süreyya’dan sonra sözü Prof. Dr. Enbiya Yıldırım aldı. Prof.
Yıldırım sempozyumda sunulan tebliğlerin büyük bir kısmının çok değerli
olduğunu ve mümkünse bu tebliğlerin hakem sürecinden geçtikten sonra
yayınlanması gerektiğini vurguladı.
Değerlendirme oturumunda
söz alan Prof. Dr. Adnan Demircan sempozyumu başarılı bulduğunu ve ileriki
safhalarda Şırnak Üniversitesi bünyesinde İbnü’l-Esîr Kardeşler Uygulama ve
Araştırma Merkezi isminde bir merkezin kurulması ilim adamlarına değerli bir
hizmet sunar, dedi. Prof. Demircan ayrıca bundan sonra şayet üç kardeş ile
ilgili bir sempozyum yapılacaksa her kardeşin ayrı ayrı ele alınmasının daha
doğru olabileceğini söyledi, zîrâ her birisinin özel birer sempozyuma konu
olabilecek kadar çok sayıda değerli malzemeye sahip olduğunu belirtti.
3 Farklı salonda çeşitli
oturumlarla gerçekleştirilen “Uluslararası İbnü’l-Esîr El-Cezerî Kardeşler
Sempozyumu” son gününde ise sempozyuma katılan akademisyen ve araştırmacılar
Cizre’nin tarihi mekanları tanıtıldı.
Galeri
20.10.2025 | Basın Yayın Ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü
Web sayfalarımızda yer alan tüm bilgi, doküman, fotoğraf, video, görüntü, metin vb. tüm içerikler, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz. Aksi durumda: 5846 sayılı yasa kapsamında hukuki ve cezai işlem yapılır. Şırnak Üniversitesi’nin tüm hakları saklıdır.