rektorumuz-prof-dr-alkis-van-da-feq-y-tayran-i-anma-programinda-konustu

Rektörümüz Prof. Dr. Abdurrahim Alkış, Van Valiliği, Bahçesaray Kaymakamlığı ve Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi tarafından 6. Düzenlenen “Feqîyê Tayran ve Düşünce Dünyası” isimli panele katıldı. Panele; Van Valisi Dr. Oğuz Balcı, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Gülşen Orhan, Bahçesaray Kaymakamı Harun Arslanargun ve 7 ayrı üniversiteden öğretim üyeleri katıldı.

Van Valiliği, Bahçesaray Kaymakamlığı ve Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi tarafından 6. Düzenlenen “Feqîyê Tayran ve Düşünce Dünyası” isimli panelde konuşan Rektörümüz Prof. Dr. Abdurrahim Alkış, 16 Yüzyıl şairi ve arifi Feqîyê Tayran’ın yöre halkı arasında çokça bilinen “Ey av û av! (Ey su, ey su!)” isimli şiirini ele aldı. Mazmunlarla ifade edilen nefsin mertebelerini varlık mertebeleri eşliğinde ele alan Rektörümüz Prof. Dr. Alkış Feqîyê Tayran’ın insanın macerasını sembollerle ortaya koyduğunu belirtti.

“Ey av (ey su)” şiirinde geçen “su”dan kasdedilen şeyin “insan rûh”u olduğunu belirten Rektörümüz Prof. Dr. Alkış insan ruhunun da tıpkı nehirlerdeki su gibi revan olduğunu ve aslî vatanına doğru seyrettiğini söyledi.

“Ey av u av ey av û av

Ma tu bi aşq u muhabbetî?

Mewc u pêlan di avî bilav

Tu ji ku ve tê yî û tu yê ku ve çî?

(Ey su! Ey su! Ey su! Ey su! Sen de aşk ve muhabbet mi var?!

Neden sürekli dalgalanıp durmaktasın, hayırdır!

Nereden geliyorsun? Nereye gitmektesin?”)

“Yan aşiqê bağê xwe yî?!

(Yoksa geldiğin bağa mı aşıksın?!”)

beyitlerinde insanın hareketinin ve seyrinin aşktan neş’et ettiği vurgulayan Rektörümüz Prof. Dr. Alkış, tüm kıpırdanma ve hareketlerin sebebinin aşk ve muhabbet olduğunu ve hareketin hubbî/aşkî olduğunu ifade etti. İnsanların ataları ve torunları ile beraber bir nehirde beraber aktığını, bir açıdan insanın atalarının ve torunlarının vâris ve mûrîsi olduğunu ifade eden Rektörümüz Prof. Dr. Alkış, ruhların “Tayyib/Temiz” ve “Habîs/” olmak üzere ana hatlarıyla iki kısma ayrıldığını; kimisinin aktığı nehir temiz, şeffaf ve berrak iken kimisinin de kirli, bulanık ve çamurlu olduğunu dile getirdi.

Rektörümüz Prof. Dr. Abdurrahim Alkış, Feqîyê Tayran’ın Müküs (Bahçesaray)’dan Cizre’ye yaptığı seferin de “seyr û sülûk” mertebelerini sembolize ettiğini söyledi. Rektörümüz Prof. Dr. Abdurrahim Alkış, Feqî’nin yolda gördüğü ve yolculuğunun ilk mertebelerinde beraberinde gezdirdiği “Tûmâ”nın İblis’i yani şeytanı veya nefsi temsil ettiğini ve yolda geçirdiği badirelerin nefsin vartalarını açıkladığını ifade etti. Kasrik Boğazı’nda suyun ilk önce onu boğduğu, ardından suyun beli hizasına indiği, ardından dizlerine kadar inmesi ve en son olarak topuklarına vurmasının da nefis mertebelerini beyan ettiğini vurgulayan Rektörümüz Prof. Dr. Alkış, tasavvufun ilk dört mertebesini aşmanın zorluklarını açıkladı. Feqî’nin Kasrik Boğazı’nda gördüğü ve kendileriyle konuştuğu teyrların (kuşların) evliyâ ruhlarını sembolize ettiğini ve bu kuşların kendisine rehberlik, mürşidlik ettiğini, “feqîyê tayran” diye isimlendirilmesinin de bu nedenle olduğunu açıkladı. Yolculuğun sonunda Feqî’nin Cizre’de Mîr’in egemenliği alanında bulunan hazînelerin de esmâ ve sıfât hazîneleri olduğunu belirten Rektörümüz Prof. Dr. Alkış, buranın tevhîdin merkezi olduğunu ifade etti.

Rektörümüz Prof. Dr. Abdurrahim Alkış, bölgede son yüzyılda mazmunî ilimlerin kaybolmaya başladığını bu tür ilimleri bilenlerin sayısının azaldığını, bu tür şiirleri okuyanların okurken hoş bir hikaye veya Kürdçe edebî bir metin olarak ele aldığını fakat aslında bu metinlerin bizleri bizlere anlattığını belirtti. Rektörümüz Prof. Dr. Abdurrahim Alkış, yüzyıllardır devam eden bu manevî silsilenin, damarların incelmekle birlikte kopmadığını ve silsilenin insanımızı zor günlerde bir araya getirme potansiyelinin olduğunu belirtti.

Feqîyê Tayran’ın eserlerinin tasavvufî nazarla henüz şerhedilmediğini ve özellikle bazı şiirlerinin mazmunlar cihetinden yeniden ele alınması gerektiğini vurguladı.

Van Valisi Dr. Oğuz Balcı, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Gülşen Orhan, Bahçesaray Kaymakamı Harun Arslanargun ve 7 ayrı üniversiteden öğretim üyelerinin katılım sağladığı sempozyum üç oturum şeklinde sürdü. Oturumların ardından sempozyum, plaket ve hediye sunumlarının ardından tamamlandı. 

12.10.2025 |  Basın Yayın Ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü


Web sayfalarımızda yer alan tüm bilgi, doküman, fotoğraf, video, görüntü, metin vb. tüm içerikler, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz. Aksi durumda: 5846 sayılı yasa kapsamında hukuki ve cezai işlem yapılır. Şırnak Üniversitesi’nin tüm hakları saklıdır.